13 Ocak 2024, 22:47
Mehmet Akif
Yönetici

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 259-260-261-262-263. Sayfa Cevapları Hecce Yayıncılık

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 259-260-261-262-263 Cevapları Hecce Yayınları

7. Tema Sanat: Ölçme Ve Değerlendirme Cevapları


8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 259 Cevapları Hecce Yayınları

MÜZİĞİ NEDEN SEVERİZ?

Müzik, eski çağlardan beri insanların duygularını anlatmak için kullandığı bir araç. İnsanlar müziği her dönemde çok sevmişler. Kanada’daki bir grup bilim insanının geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir araştırma, müziği neden sevdiğimize ilişkin bilgiler ortaya koyuyor. Araştırmayı yapan bilim insanları, sevdiğimiz bir şarkıyı dinlemenin tıpkı sevdiğimiz bir yemeği yediğimizde olduğu gibi bize zevk verdiğini söylüyor. Çünkü aslında bir şarkıyı ve bir yemeği sevmemizin biyolojik nedeni “dopamin” adı verilen bir kimyasal madde! Gelin dopaminin müzikten hoşlanmamızla ne ilişkisi olduğunu birlikte öğrenelim:

Beynimizde çok sayıda sinir hücresi bulunur. Bu hücreler arasında sürekli olarak bir iletişim vardır. Bu iletişim, hem elektriksel hem de kimyasal yollarla gerçekleşir. İletişimin kimyasal olarak gerçekleşmesinde birçok madde rol oynar. Bu maddelerden biri dopamindir. Dopamin, beynimizde belirli bölgelerden salgılanır. Sevdiğimiz bir yemeği yediğimiz sırada beynin bu bölgelerinde dopamin salgılanması artar. Beynimizde dopamin arttığında kendimizi ödüllendirilmiş gibi hissederiz. Bu ödüllendirme sistemini kontrol eden bölüm, beynimizin merkezinde bulunur. Gelelim bilim insanlarının müzik dinlemenin de beynimizdeki ödüllendirme sistemini harekete geçirdiğini ortaya çıkardıkları araştırmaya… Bilim insanları, bu araştırma kapsamında bir deney yapmış. Bu deneyde, denekler en sevdikleri şarkıları dinledikleri sırada beyinlerindeki etkinlikler görüntülenmiş. Bu görüntüleri inceleyen araştırmacılar, müzik dinlerken deneklerin beyinlerindeki ödüllendirme sistemini kontrol eden bölgede dopamin miktarında önemli bir artış olduğunu gözlemlemişler. Böylece sevdikleri şarkıları dinlemenin, deneklerin beyinlerindeki ödüllendirme sistemini harekete geçirdiği sonucuna varmışlar. İşte bu sonuçlar, biz insanların müziği neden bu kadar çok sevdiğimizi açıklıyor.

A. Aşağıdaki soruları ”Müziği Neden Severiz” adlı metne göre cevaplayınız.



1. İnsanlar, müziği neden kullanmaktadır?

Cevap: İnsanlar müziği duygularını anlatmak için kullanmaktadır.

2. Araştırma sonucuna göre insanlar, müziği neden çok sevmektedir?



Cevap: Sevdiğimiz bir şarkıyı dinlemenin tıpkı sevdiğimiz bir yemeği yediğimizde olduğu gibi bize zevk verdiğini söylüyor. Çünkü aslında bir şarkıyı ve bir yemeği sevmemizin biyolojik nedeni “dopamin” adı verilen bir kimyasal madde.

3. Metinden açıklayıcı anlatım örneği bularak örneğimizi noktalı alana yazınız.

Cevap: Beynimizde çok sayıda sinir hücresi bulunur. Bu hücreler arasında sürekli olarak bir iletişim vardır. Bu iletişim, hem elektriksel hem de kimyasal yollarla gerçekleşir. İletişimin kimyasal olarak gerçekleşmesinde birçok madde rol oynar. Bu maddelerden biri dopamindir. Dopamin, beynimizde belirli bölgelerden salgılanır.


8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 260 Cevapları Hecce Yayınları

B. Aşağıdaki metinleri, harf ile verilen anlatım biçimleriyle eşleştirerek harfleri yay ayraçların içine yazınız.



a) Açıklayıcı anlatım
b) Betimleyici anlatım
c) Tartışmacı anlatım
ç) Öyküleyici anlatım
d) Tanımlama

Cevap:

(c) 1. Çoğu edebiyatçı, serbest şiiri büyük bir meziyet olarak görür. Hatta serbest şiire verdikleri değer; kafiyeli, redifli şiire verdikleri değerden daha üstündür. Hâlbuki şiir dediğin kafiye ile yazılır. Vezinsiz, kafiyesiz yazılan şiirin tadı tuzu olmak.
(ç) 2. Kartal yuvasının kenarına kondu, düşünmeye başladı. Zavallı yavrular ise açlıktan ağlamaya başladılar. Kartal çok yorgundu. Yeniden denize uçup balık tutarak geri gelecek gücü yoktu.
(b) 3. Bu ihtiyar gibi bel vermiş bir çatı, çatıda yüzükoyun dizilmiş kiremitler ve baykuş gibi tünemiş bir baca. Duvarları parça parça tenekelerle kaplanmış kon- dunun. Duvarın iki başında iki pencere. Pencerelerde yağ tenekelerinde açılmış allı morlu çiçekler.
(a) 4. Uzun Hikaye’nin yazarı Mustafa Kutlu’dan yeni kitap: Rüzgârlı Pazar. Mustafa Kutlu, bu kitabında yoksulluğu, sevgiyi, dayanışmayı ve merhameti anlatmış.


 



C. Aşağıda verilen cümlelerden örnekleme ilişkisi olanlara ( ✓ ) olmayanlara ( x ) işareti koyunuz.

Cevap:

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 260 Cevapları Ferman


8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 261 Cevapları Hecce Yayınları

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan cevaplayınız.



1. Aşağıdakilerden hangisi hikâye edici anlatım türlerinden değildir?

A) Fabl
B) Hikâye
C) Masal
D) Şiir

Cevap: D


2.
Sabah altıda evden çıktım.
Bomboş sokakları dolaştım durdum.
Başımda bir uğultu.
Tuhaf da bir heyecan.
Rıhtımda yürüdüm.
Bu parçanın anlatım türü, aşağıdakilerden hangisidir?



A) Anı
B) Biyografi
C) Günlük
D) Haber metni

Cevap: C


3. Aydın; çevresini, toplumunu bilimsel yolda ışıklandıran, uyaran, yönlendiren kişidir. Taşıdığı dünya görüşünü bilimsellik içinde anlatır. Bu dünya görüşünü ve bilimselliği, tutum ve davranışlarına yansıtan özetle aydın, tavrıyla tutarlı olan ve olması gereken bir kimliktir. Metinde altı çizili sözcüğün yerine aşağıda verilen bağlantı ve geçiş ifadelerinden hangisi getirilebilir?

A) ilk olarak
B) kısaca
C) oysaki
D) özellikle



Cevap: B


4. Aşağıdakilerden hangisinde anlatım bozukluğu vardır?

A) Bu gürültüde bile uyuyanların hepsi uyanmaz.
B) Onlan sevmek ve onlara hak ettiklerini vermek için çabalıyordu.
C) Ardında bıraktıklarını hiç düşünmüyordu.
D) Yaşamda olan her şeyden şiire varılabilir.

Cevap: A




5. Aşağıdakilerden hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?

A) Senin sözünü dinlemek, dersten kalmamı sağladı.
B) Sana uzun bir mektup yazacağım.
C) Okulu bitirdiğine çok sevindim.
D) İlgi ve alaka göstermen, beni çok mutlu etti.

Cevap: B


6. “Sınıfta kaldığımı duyunca annemin etekleri zil çaldı.” cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?



A) Anlamca çelişen sözler
B) Anlam belirsizliği
C) Deyim yanlışlığı
D) Gereksiz sözcük kullanımı

Cevap: C


7. Bu soruyu çözmek istediğini kulağıma alçak sesle fısıldadı. Numaralandırılmış sözcük/sözcük gruplarından hangisi çıkarılırsa cümlenin anlatımı bozulmaz?

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.

Cevap: C


8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 262 Cevapları Hecce Yayınları

8.
I. Güzel Sanatlar Akademisi, Türk sanatını geliştirmek amacıyla kurulmuştur.
II. Akademinin yaptığı tek şey Batı kopyası gençler yetiştirmek.
III. Onlara da ne Türk milleti ne de Batılılar değer veriyor.
IV. Akademi, şimdiye kadar Türk sanatıyla ilgili ne ciddi bir dergi ne de bir kitap yayımlamamıştır.
Yukarıdaki cümlelerden hangisinde anlatım bozukluğu vardır?

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.

Cevap: D


9. Geçiş ve bağlantı ifadelerinden bazıları cümlenin anlamını tam tersi olacak şekilde değiştirir. Bu ifadeler “düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler” denir. Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler kullanarak cümle kurmak isteyen öğrencilerden hangisi doğru bir cümle kurmuştur?

A) Tunç: Bir çuval inciri berbat etti oysaki ona çok güvenmiştim.
B) Tuncay: Yazılmasından memnuniyet duyduğunu özellikle belirtti.
C) Tülay: Kısaca tiyatro eğlendirirken öğreten bir sanattır.
D) Tülin: Yarın derslere başlıyoruz ilk olarak sözcükte anlam konusunu işleyeceğiz.

Cevap: A


10. Aşağıdakilerden hangisi bu grafikten yola çıkılarak söylenemez?

A) En fazla okunan kitap türü denemedir.
B) Roman türündeki kitapların okuma oranı, şiir ve kişisel gelişim kitaplarının okuma oranının toplamına eşittir.
C) Deneme kitaplarının okuma oranı, roman ve kişisel gelişim kitaplarının okuma oranının toplamına eşittir.
D) Şiir kitaplarının okuma oranı, kişisel gelişim ve hikâye kitaplarının okuma oranının toplamına eşittir.

Cevap: B


8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 263 Cevapları Hecce Yayınları

Cenap Şehabettin’in “Sanatçı olmak istiyorsan eserinin güzelliğinden şüphe et. Sanatta en güvenilir yol, kendine karşı duyacağın şüpheciliktir.” sözünden ve bu temada edindiğiniz bilgilerden yararlanarak sanat konulu bir yazı yazınız.

Cevap:

Sanat, özgünlük ve ifade özgürlüğüyle dolu bir dünyadır. Bir sanatçı, yaratıcı sürecin içine girdiğinde, kendi eserine karşı bir tür şüphecilik duygusuyla karşılaşabilir. Bu, sadece eleştiri değil, aynı zamanda sürekli bir sorgulama ve derinleşme anlamına gelir.

Eserinin güzelliğinden şüphe etmek, sanatçıya bir tür açıklık ve gelişme fırsatı sunar. Kendi eserlerine eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmak, sanatçının kendini geliştirmesine ve daha iyi ifadeler bulmasına yardımcı olabilir. Bu durum, yaratıcılık yolculuğunda sürekli bir öğrenme ve evrim anlamına gelir.

Bu ifade aynı zamanda sanatın subjektif doğasına vurgu yapar. Herkesin güzellik anlayışı farklıdır ve bu da bir sanatçının eserinin değerini belirlemeyi karmaşık hale getirir. Ancak, kendi eserine karşı duyulan şüphecilik, sanatçının kendi ölçütlerini belirlemesine ve içsel bir anlam arayışına yönlendirir.

Sanatta en güvenilir yol olarak ifade edilen bu şüphecilik, sadece bir eleştiri değil, aynı zamanda bir öz değerlendirme sürecidir. Sanatçı, kendi eserlerine dürüst bir bakış açısıyla yaklaştığında, daha derin ve anlamlı eserlere ulaşma şansını elde edebilir.

Bir önceki yazımız olan 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 252-253-254. Sayfa Cevapları Hecce Yayıncılık başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.


HIZLI CEVAP YAZ

Yazıyla İlgili Fikirleriniz:

Forum DirilişYasal Uyarı
Sitemizde bulunan tüm yazılar, konular, içerikler yol gösterici nitelikte genel bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır.