6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 265-266-267-268-269-270-271-272. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 265-266-267-268-269-270-271-272. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları etkinlik cevaplarını sizler için hazırladık.

8. Tema Duygular: “Şehir Faresi İle Kır Faresi“ Metni Etkinlik Cevapları 6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Yıldırım Yayınları

6. Sınıf Yıldırım Yayınları Türkçe Ders Kitabı Sayfa 265-266-267-268-269-270-271-272 Cevapları

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 265. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

Metne Hazırlanalım

Aşağıdaki metni okuyarak soruları cevaplayınız.

GEYİK YAVRUSU VE ANASI

Bir geyik yavrusu, ormanda annesi ile birlikte eğrelti otları yiyerek karnını doyuruyordu. Büyük ağaçlar ve sık çalılıklar, huzur ve güvenlik yaratıyordu. Birden uzaktan av peşinde koşan köpeklerin sesleri geldi. Ana geyik kulak kabarttı ve titremeye başladı.
“Anne” dedi yavrusu. “Sen bir köpekten daha büyüksün, daha hızlı koşuyorsun ve üstelik kendini savunman için kocaman, ağaç dalları gibi boynuzların var. Niye korkuyorsun?”
Anne geyik acı acı gülümsedi.
“Söylediklerinin hepsi doğru, yavrum.” dedi.
“Ama ne yapayım ki bu köpek havlamalarını işitir işitmez tabanları yağlayıp kaçmaktan başka bir şey düşünemiyorum.”

Metnin konusu nedir?

Cevap: Yavrusuyla beraber ot yerken bir anne geyiğin köpek seslerini duyunca korkuya kapılması.

Anne geyiğin yerinde siz olsaydınız yavru geyiğe nasıl cevap verirdiniz? Niçin?

Cevap: Köpeklerin saldırgan olabileceğini ve aynı zamanda köpek varsa avcı da olabileceğini düşündüğü için korktuğumu söylerdim.

Sizce hayvanlar da korku duygusunu hissediyor mudur? Bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Evet insanlar gibi hayvanlar da korku duygusunu taşırlar. Hayatta kalmak için mücadele verdikleri için onların da korkuları vardır.

Sizi korkutan şeyler nelerdir? Niçin?

Cevap: Ben yüksekten, çok hızlı giden bir aracın içinde olmaktan korkarım. Çünkü bu korkuların arkasında aslında elimden bir şey gelememesi, kontrolün bende değil de başkasında olmasından gelmektedir.

Korkuları yenmek için neler yapılabilir? Düşüncelerinizi yazınız.

Cevap: Korkuları yenmek için korkularımızın üzerine gitmek olabilir. Ya da uzman bir insandan yardım alabiliriz.

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 266. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

Okuyalım

“Şehir Faresi ile Kır Faresi” adlı metni noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli okuyunuz. Metni okurken ses tonunuzu etkili kullanarak duyguları yansıtmaya çalışınız.

ŞEHİR FARESİ İLE KIR FARESİ

Günlerden bir gün şehir faresi,
Uyarak şehrin nezaketine,
Bir kır faresini davet etti,
Evde bir çulluk ziyafetine.

Bir Türk halısının üzerinde
Mükellef bir sofra kurulmuştu.
Bu cafcaflı ziyafet yerinde
Düşünün şimdi bu iki dostu.

Allah için eşsizdi yemekler;
Hiçbir eksiği yoktu sofranın.
Ama aksilik bu ya, kim bekler;
İşleri bozdu bir şey ansızın;

Birden bir gürültü işittiler,
Salonun kapısının dışından.
Bizim iki ahbap, teker teker,
Savuştular sofranın başından.

Bir aralık gürültü kesildi;
Ama onlar bahçeyi bulmuştu.
Şehir faresi: “Dönelim” dedi,
“Bitirelim bari şu çulluğu.”

Öteki cevap verdi: “Vazgeçin!
Siz bana buyrun yarın olsun da
Bir diyeceğim yok yemek için;
Doğrusu pek şahaneydi sofra.

Ama ben isterim ki bir kimse
Karnını biraz rahat doyursun… Eyvallah…
Böyle korku içinde
Sürülen safa* yerinde dursun!”

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 267. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

Sözcük Çalışması

Aşağıdaki sözcükleri anlamlarıyla karşılaştırınız. Anlamı doğru verilenlerin başına “D”, yanlış verilenlerin başına “Y” yazınız. Gerekirse bu etkinlik sırasında TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten yararlanabilirsiniz.

Cevap:

Anlayalım, Yorumlayalım

Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.

Şehir faresinin sofrası nasıldır?

Cevap: Mükellef, her şeyin olduğu güzel bir sofradır.

Şehir faresi ile kır faresi işittikleri gürültü üzerine ne yapmışlardır?

Cevap: Sofranın başından savuşmuşlar.

Kır faresi, niçin ikinci kez yemeğe oturmayı kabul etmemiştir?

Cevap: Çok korkmuştur ve bu korku içinde yemek yemek istememiştir.

Kır faresi, “Böyle korku içinde sürülen safa yerinde dursun.” sözüyle ne anlatmak istemiştir?

Cevap: Huzur ve güvenin güzel bir sofradan daha önemli olduğunu vurgulamaktadır. Sofra çok güzel olsa bile güven içinde yemek yemedikten sonra güzel sofranın hiç bir anlamı yoktur.

Aşağıya okuduğunuz metinle ilgili iki soru yazınız. Bu soruları arkadaşlarınıza yöneltiniz.

Cevap:

1. Soru: Şehir faresi sofrayı neyin üzerine kurdu?

Cevap: Türk halısının üzerine.

2. Soru: Gürültünün sebebi nedir?

Cevap: Kedinin yaptığı gürültü.

Okuduğunuz metinden hareketle şehir ve kır faresine ait üç özellik yazınız.

Cevap:

Şehir faresi: Nazik, misafirperver, cana yakın.

Kır faresi: Kanaatkar, akıllı, nazik.

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 268. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

Sizce yaşanan olay şehir faresi ile kır faresinin arkadaşlığını nasıl etkilemiş olabilir?

Cevap: Bence arkadaşlıklarını kötü etkilemiş olamaz. Çünkü kendilerinin istemediği bir durum ortaya çıkmış ve ikisi de mağdur olmuştur.

Şehir faresinin mi yoksa kır faresinin mi yerinde olmak isterdiniz? Nedenini açıklayınız.

Cevap: Kır faresinin yerinde olmak isterdim. Çünkü şehir faresi bu yaşanan olaylardan dolayı mahcup olmuştur.

Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini yazınız.

Cevap:

Metin Konusu: Şehir faresinin kır faresini yemeğe davet etmesi fakat güvenli bir ortam olmadığından dolayı yemeği yiyememeleri.

Metnin Ana Fikri: Huzur ve güven her şeyden önemlidir.

Korku, hayatımızı nasıl etkiler?

Cevap: Korku insanların hayatta davranışlarını önemli derecede etkiler. Az korku insanı güvende tutarken, çok korku insanların hayatlarını olumsuz etkiler.

Kendinizi kır faresinin yerine koyarak olayları, duygu ve düşüncelerinizi, böyle bir durumda nasıl davranacağınızı anlatınız.

Cevap: Kır faresinin yerinde ben olsaydım arkadaşımdan özür diler çok korktuğu için yemek yiyemeyeceğimi söyler, başka bir yerde yemek yemeyi önerirdim.

Kır faresi, şehir faresiyle yaşadığı olay sonucunda kendisi için bir ders çıkarıyor. Sizin de yaşadığınız olaylar karşısında çıkardığınız dersler var mıdır? Açıklayınız.

Cevap: Tabi ki benimde hayattan çıkarttığım dersler oluyor. İnsanlar bazı olayları yaşayınca bu olaylardan kendisine ders çıkartmaktadır.

Metinde anlatılan olayların gerçek hayatta yaşanıp yaşanamayacağını nedenleriyle birlikte açıklayınız.

Cevap: Bu olaylar gerçek hayatta yaşanamaz. Çünkü bu olayda fareler konuşuyor, birbirlerini davet ediyorlar. Fakat insanların bu ve buna benzer olayları yaşadıkları gerçektir.

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 269. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

Aşağıdaki sözcük küpünü yönergeye göre tamamlayınız.

Kartona aşağıdaki gibi bir şekil çiziniz ve bu şekli kenarlarından kesiniz. Tema adından, “Sevgi Kurtaracak Bizi” şiirinden, “Anılar İçinde Bir Anı” metninden, “Şehir Faresi ile Kır Faresi” fablından hareketle şekildeki kutucuklara duyguları örnekteki gibi yazınız. Şekli küp hâline getirip yapıştırınız. Gönüllü olan bir arkadaşınızdan hazırladığınız küpü atmasını isteyiniz. Arkadaşınızdan küpün üst yüzüne gelen duygu ile ilgili günlük hayattan bir örnek olay anlatmasını isteyiniz.

Cevap:

Söz Varlığımız

“Bir aralık gürültü kesildi.” cümlesinde geçen “kesilmek” sözcüğünün anlamı aşağıdaki cümlelerin hangilerinde vardır? İlgili kutucukları işaretleyiniz.

Cevap:

“Kesilmek” sözcüğünü iki farklı anlama gelecek şekilde birer cümlede kullanınız.

Cevap:

Karpuzu kesince içi kıpkırmızı çıktı.

Yağmurun sesi kesilince penceremden dışarı baktım.

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 270. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

Şair fablda kişileştirdiği fareleri konuşturarak konuşturma (intak) sanatı yapmıştır. Siz de bu örnekten hareketle şehir faresini konuşturarak fablın sonuna bir bölüm ekleyiniz.

Cevap:

Konuşalım, Anlatalım

Aşağıdaki yüz ifadelerini inceleyiniz. Görsellerdeki sözlü olmayan mesajları (şaşkın, üzgün, mutlu…) noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

İnsanların yüz ifadelerinin duygularını nasıl yansıttığı, iletişimi nasıl etkilediği konularında arkadaşlarınızla duygu ve düşüncelerinizi paylaşınız.

Cevap: İnsanların yüz ifadeleri duygularının dışa yansımasıdır. Gülen bir insan neşeli, somurtkan bir insan sinirli gibi ifadeler karşımızdaki insanın duyguları hakkında bize fikir verir. Biz de iletişim kurarken insanların yüz ifadelerine göre davranırız. Yüz ifadeleri iletişimi çok ve önemli şekilde etkilemektedir.

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 271. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

İkişerli gruplar oluşturarak “Tavşanın Korkusu” adlı metni okuyunuz. Ağustos böceği ve tavşan rollerini üstlenerek okuduğunuz metni sınıfta canlandırınız. Beden dilinizi iyi bir şekilde kullanmanın canlandırmanızın etkisini artıracağını unutmayınız.

TAVŞANIN KORKUSU

Günlerden bir gün boynuzlu bir hayvan, tos vurarak ormanlar kralı aslanı yaralamış. Bu olay üzerine aslan, bütün boynuzlu hayvanları ormandan uzaklaştırmış. Keçiler, koçlar, boğalar ve geyiklerin hepsi oradan ayrılarak başka ülkelere gitmişler.
Sevimli bir tavşan ise uzun kulaklarının gölgesini görünce ne yapacağını şaşırmış. Çünkü aslan ve arkadaşlarının onun kulaklarını görünce boynuz sanmasından korkuyormuş. Bu korkusunu bir ağustos böceği ile paylaşmış:
“Sevgili dostum, ben buralardan gidiyorum! Uzun kulaklarımın boynuz olarak görülmesinden korkuyorum.
Ağustos böceği şaşırmış:
“Bu kulakları mı boynuz sanacaklar? Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Bunlar, her tavşanda bulunan kulaklardan başkası değil.”
Korku içindeki korkak tavşan, ağustos böceğine cevap vermiş:
“Aslan veya arkadaşları, kulaklarımı görünce boynuz sanacaklar. Bundan eminim. Bu yüzden hayatımı tehlikeye atmak istemiyorum. Artık buralardan gidiyorum.” diyerek ormandan ayrılmış.

Ağustos böceğinin yerinde siz olsaydınız tavşanı ikna etmek için neler söylerdiniz?

Cevap: Aslanın tavşanları tanıdığını ve onların uzun kulakları olduğunu bildiğini ve bu nedenle bundan korkmaması gerektiğini söylerdim.

Tavşanın yerinde siz olsaydınız nasıl davranırdınız? Bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Tavşanın yerinde ben olsam aslanın yanına gider ve korkumu anlatırdım. Mutlaka aslan tavşanı dinleyecek ve korkusunun gereksiz olduğunu söyleyecektir.

Düşünelim, Yazalım

Okuduğunuz metne farklı bir son belirleyerek aşağıya yazınız.

Cevap:

Tavşan korku içinde ne yapacağını düşünürken birden aklına aslanın yanına gitmek ve ona kulaklarını göstermesi gerektiğini düşünmüş. Sürekli bu korku ile yaşamaktansa korkusunun boşa olduğunu bilmesi gerekirmiş.

Aslanın yanına giden tavşan ona kulaklarını gösterince aslan ona merak etmemesi gerektiğini onların kulak olduğunu bildiğini söyler. Bu şekilde korkularından kurtulan tavşan ormanda huzurla yaşamaya devam eder.

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 272. Sayfa Cevapları Yıldırım Yayınları

Aşağıdaki metni okuyunuz. Kendinizi La Fontaine’in yerine koyarak hayvanlara cevaplar yazınız. Yazınızı zenginleştirmek için uygun atasözleri ya da deyimler kullanmaya, “konuşturma, benzetme ve abartma” sanatlarından yararlanmaya, yazım ve noktalama kurallarına uymaya özen gösteriniz. Yazınızın içeriğine uygun bir başlık belirlemeyi unutmayınız.

LA FONTEN ORMAN MAHKEMESİNDE

Bir gün hayvanlar
Kendileriyle ilgili
Gülmece öyküleri yazan La Fonten’i
Ormanda yakaladılar.
Ve onu doğruca götürüp
Yargılamak için
Orman mahkemesine
Çıkardılar.
Aslan yargıçtı.
Sordu: “La Fonten,
Ne istiyorsun bizlerden?

Neden bizleri iyiler, kötüler,
Aptallar, akıllılar,
Güzeller, çirkinler,
Tembeller, çalışkanlar diye;
İkiye bölüp
Birbirimize düşürüyorsun?
Hem sen bu öyküleri
Yazmadan önce
Hiçbir insan bizim için
Böyle düşünmez,
Hiçbir hayvan da bu denli
Birbirine
Düşman kesilmezdi.

Sen yazmadan önce
Eşek eşek değildi;
Daha bürünmemişti benim postuma,
Taşımazdı insanların yükünü.
Karınca da bu denli cimri değildi…
Ve yaz günleri çalışırken
Türküler söylediği için kendisine,
Her zaman yardım ederdi Ağustos böceğine.
Bizlerden ne kötülük gördün ki
Hepimize böyle kendince
Ön adlar takıyor
Büyükleri, çocukları
Bize güldürüyorsun?

Cevap: La Fontaine, yazdıklarının hayvanlar için değil, insanlar için olduğunu söyleyerek özür dilemiş. İnsanların olaylardan ders çıkarmasını sağlamak amacı ile bu yazıları yazdığını söylemiş. Bu sözler üzerine La Fontaine’i affetmişler.